
Sezer ACARUZMAN TABİP (ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİ)
Ergenlik nedir?
Ergenlik; oldukça karmaşık bir gelişim süreci olup, cinsel olgunlaşma ve üreme yeteneğinin kazanıldığı, çocukluktan erişkinliğe geçişin söz konusu olduğu bir dönemdir. Bu dönemde, psiko-sosyal bir olgunlaşma da meydana gelir.
Erken ergenlik nedir?
Bu olgunlaşma sürecine beklenen yaştan daha önce girilmesi veya beklenen yaşta girilmesine rağmen hızlı ilerlemesi “erken ergenlik” olarak tanımlanmaktadır. Erken ergenlik durumunun net anlaşılabilmesi için normal ergenlik sürecinin nasıl başladığı ve nasıl seyrettiği iyi bilinmelidir.
Erken ergenlikten ne zaman şüphelenmeliyiz?
Kızlarda 8 yaşından önce memelerde büyüme ve genital bölge veya koltuk altı tüylenmesi; erkeklerde 9 yaşından önce testis hacminin 4 ml’yi geçmesi ve genital bölge veya koltuk altı tüylenmesinin başlaması durumunda erken ergenlikten şüphelenilmelidir. Kızlarda meme büyümesi tek taraflı başlayabilir. Fazla kilolu kız çocuklarında yağ birikimine bağlı “lipomasti” dediğimiz bir durum gelişebilir ve bu durum, yanlışlıkla meme büyümesi olarak algılanabilir.
Erken ergenlik neden önemli?
Bu hastalıkta, kemik yaşı takvim yaşının önüne geçer. Yaş ve cinsiyete göre beklenenden daha hızlı bir büyüme (hızlı uzama) ve cinsel gelişim özelliklerinde hızlı olgunlaşma meydana gelir. Bu durum, kemiklerdeki epifiz kıkırdağı dediğimiz büyüme hatlarının hızla kapanmasına ve boyun beklenenden kısa kalmasına yol açar. Ayrıca, erken adet gören kız çocuklarında; -bu duruma hazır olmadıkları için-, sosyal ortamlardan uzak durma, içe dönüklük veya saldırgan davranış sergileme gibi psikolojik bozukluklar da görülebilir.
Erken ergenlik hangi durumlarda tedavi edilmeli?
Hızlı fiziksel gelişim gösterme, final boyun beklenenden kısa kalması ve erken adet görmenin yıkıcı psikososyal sorunlar getirmesi nedeni ile erken ergenlik tedavisi önem arz etmektedir. Bu tedavi ile cinsel olgunlaşma ve adet yaşı geciktirilmekte ve olumsuz psikolojik etkinin oluşması önlenebilmektedir. Ancak, unutulmamalıdır ki, bazı erken ergenlik durumlarında tedaviye gerek olmayabilir. Hızlı gelişim göstermiyorsa, boy kaybının olmayacağı öngörülebiliyorsa ve adet yaşının normal zamanda olacağı tahmin ediliyorsa tedaviye gerek yoktur. Erken yaşlarda (özellikle 7 yaş öncesi) tedaviye başlananlarda 4-10 cm kadar boy kazancı olabilirken, daha sonraki yaşlarda tedaviye başlananlarda boy kazancı beklenmemektedir. Ayrıca, adet yaşını geciktirmenin (10 yaş öncesi adet görenler veya görmesi öngörülenler için) psikososyal kazanç etkisi de net değildir. Tedaviden bağımsız olarak, ailenin kaygılı olması, çocuğun psikososyal yönden etkilenmesine neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, ailenin tutumu çocuğu teskin etme yönünde olmalıdır. Ayrıca, hangi çocukta pskolojik etkilenmenin olabileceğini öngörmek mümkün değildir.
Sonuç olarak, her çocuk kendi durumuna göre değerlendirilmeli, yarar ve zararı irdelenmeli ve uygun durumlarda, belli bir süre izlem yapıldıktan sonra tedaviye karar verilmelidir. Beklenen bir fayda olmayacağı düşünülüyorsa yaşı ne olursa olsun tedavinin başlanmaması daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Erken ergenlik tedavisi nasıl yapılır ve bu tedavinin yan etkileri nelerdir?
Erken ergenlik aylık veya üç ayda bir yapılan enjeksiyonlar ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Tedavinin temeli, erken ergenliğin başlamasına neden olan hormonların etkisini baskılamaya dayalıdır. Bu tedavi kesildikten sonra ortalama 6 ay içinde ergenlik yeniden başlamaktadır. Kızlarda ortalama 16 ay sonra ilk adet, erkeklerde ortalama 2 yıl sonra sperm oluşumu gözlenebilmektedir. İlaç alerjisi ve enjeksiyon yapılan yerlerde ağrı veya enfeksiyon gibi kabul edilebilir yan etkileri vardır. Hızlı kilo alımı ve obeziteye yol açtığı speküle edilse de yapılan güvenilir çalışmalarda böyle bir etkisinin olmadığı gösterilmiştir.